top of page

Neden Sürekli Aynı Şeyleri Yaşıyoruz? Tekrar Eden Yaşam Döngüleri



Tekrar eden yaşam döngüleri; kişinin hayatında tekrar tekrar görülen durumlar, duygular veya davranışlardır. Tekrarlayan yaşam döngülerini, kendimize sorduğumuz ‘’Neden hep aynı şeyleri yaşıyorum, neden hep böyle insanlar beni buluyor, neden hep hayal kırıklığına uğruyorum?’’ gibi sorularda bulabiliriz.  

Tekrar eden yaşam döngüleri:

  • Sürekli benzer duyguları yaşamak (İlişkilerde hep hayal kırıklığına uğramak, hep kaygı içinde olmak, hep yalnız hissetmek…),  

  • Sürekli benzer durumları yaşamak (Kendini açıklamak durumunda hissetmek, her zaman çok çabalayan, kendinden ödün veren olmak, terk edilmek, başarısız olmak…),  

  • Benzer özelliklerde veya benzer duyguları hissettiren (örneğin tutarsız, eleştiren, uzak, duygusal olarak erişilebilir olmayan) partnerlerle birlikte olmak gibi şekillerde görülebilir.  


Neden aynı döngüleri tekrarlayan şekilde yaşarız sorusunun tek bir cevabı yoktur. Benzer döngüleri tekrar tekrar yaşamayı, farklı ekoller çeşitli şekillerde değerlendirmiştir. Psikanalitik yaklaşım; çocukluk acılarımızı tekrarladığımızı, çocukluğumuzdaki yıkıcı durumları yetişkin hayatımızda yeniden yarattığımızı varsayar ve Freud bu duruma tekrarlama zorlantısı adını vermiştir (3). Nesne ilişkileri teorisine göre, kişinin yaşamının erken yıllarında önemli figürlerle kurduğu ilişkiler onun içsel nesnelerini oluşturarak bugününe yansır, kişi yetişkin yaşamında bu ilişkileri yeniden canlandırır. Bağlanma teorisine göre ise, bebeğin birincil bakımvereni ile kurduğu ilişki, onun bağlanma şeklini oluşturur ve bu bağlanma şekli de gelecekteki ilişkilerinin temelini oluşturur (1). Örneğin, çocukluğumuzdaki önemli figürler bağ kuramadığımız, duygusal olarak yoksun bırakan kişilerse, yetişkin ilişkilerimizde de benzer partnerlere doğru yönelebilir, bu ilişkiler içinde kendimizi yalnız veya reddedilmiş hissedebiliriz.  


Aynı döngüler nasıl tekrar eder? 

Şema Terapi’nin temelini oluşturan şema terimi, adeta tüm bu döngüleri yeniden yaratma yöntemlerimizdir. Şema; çocukluğumuzda karşılanması gereken temel duygusal ihtiyaçların karşılanmaması, travmatik yaşantılar ve önemli figürlerin içselleştirilmesi sonucu oluşan kendimiz ve dünya ile ilgili katı inançlarımızdır. 18 adet erken dönem uyum bozucu şema bulunmaktadır. Terk edilme, duygusal yoksunluk, kusurluluk, güvensizlik, onay arayıcılık, başarısızlık bu şemalardan bazılardır (3,4). Temel duygusal ihtiyaçlarımızdan olan sevgi, sıcaklık, bakım, yönlendirme gibi ihtiyaçlarımız yeterince karşılanmamışsa duygusal yoksunluk; özgüven, yeterlilik ihtiyaçlarımız yeterince karşılanmamışsa kusurluluk veya başarısızlık şemasına sahip olabiliriz.   

Şemalarımız sürekli hayatta kalmak, kendilerini doğrulamak isterler. Bizi sürekli kendilerini doğrulayacak ilişkiler içinde tutarlar. Kendilerini doğrulayacak bilgilere doğru yönelmemizi sağlarlar. Şemalarımız hayatta kalma savaşlarını, bizim şemalarla baş etme şekillerimiz sayesinde sürdürürler. Şemalarla, onlara teslim olarak (donakal), onlardan kaçınarak (kaç)  veya onları aşırı telafi etmeye (savaş) çalışarak baş ederiz. Yaşamamımızın ilk yıllarından itibaren geliştirdiğimiz bu uyum bozucu başa çıkma şekilleri sayesinde şemaların getirdiği yoğun ve baskın duyguları yaşamak durumunda kalmayız. Bu baş etme şekilleri şemalardan kaçınmamıza yardımcı olmasına rağmen, şemalarımızı iyileştirmez, aksine şemaları sürdürücü işlev görürler (2).  Örneğin terk edilme şeması kişinin, ilişkilerde ihtiyacı olan güveni, istikrarı alamayacağı, sevdiği insanların öleceği veya kendisini terk edeceği veya başkalarını tercih ederek kendisinden uzaklaşacağı, bir şekilde ilişkilerinin biteceği ve sonunda yalnız kalacağı inancını içerir. Terk edilme şeması olan bir kişi, şemasıyla şu şekillerde baş edebilir: 

 

Şemaya Teslim: İlişkilerde bağlanamayan, tutarsız partnerlerle ilişki kurar. Bu şekilde kişi, ilişki henüz bitmese de sıkça ilişkinin biteceğine dair kaygı duyar. İlişki sonlandığında ise, terk edilme şemasının temel varsayımı olan ilişkinin bir şekilde biteceği inancı doğrulanmış olur.  


Şemadan Kaçınma: Kişi yakın ilişki kurmaktan kaçınır. Bu şekilde terk edilme duygusunu veya kaygıyı yaşamamış olsa da, ilişkilerin biteceği ve terk edileceği inancı olduğu yerde varlığını sürdürmeye devam eder.  


Şemanın Aşırı Telafisi: Kişi terk edileceği inancı ile partnerine yapışır. Bu şekilde belki geçici olarak kendini güvende hissetse de bu durum partnerini kendinden uzaklaştırabilir ve sonunda ilişkisi sonlanarak şema kendini doğrulayabilir (2). Görüldüğü gibi şemalarla uyum bozucu olan bu baş etme şekilleri ya tekrar tekrar aynı başlangıçları ve sonları beraberinde getirir ya da şemaların getirdiği katı inançları pekiştirir.      

     

Neden aynı döngüleri sürdürürüz? 

Bazı çalışmalara göre, çocukluğumuzda ebeveynlerimizle kurduğumuz ilişkiler ile yetişkin yaşamımızda kurduğumuz ilişkiler ne kadar birbirine benziyorsa, kişi kendini o kadar güvende hissetmektedir. Bu benzerlik arttıkça, kişinin iç çatışmaları azalmakta, çıkan çatışmalarla ise daha kolay baş edebilmektedir. Güvensiz de olsa, tanıdık olanı seçme eğilimimiz vardır. Bilmediğimiz bir yoldansa, tanıdık olan yollar daha güvenli gelir (1). 

Şemalarımızdan vazgeçmek; kendimize ve dünyaya dair inançlarımızdan, bu inançların getirdiği güvenden ve öngörülebilirlikten vazgeçmektir. Her ne kadar canımızı acıtsa da, bildiklerimiz bize güven verir, öngörü ve tutarlılık sağlar. Bu nedenle onlardan vazgeçmek istemeyiz. Onlara sıkı sıkıya tutunuruz (3).  

Bazen de geçmişte karşılanmamış temel duygusal ihtiyaçlarımızı şimdiki hayatımızda karşılamaya çalışırız. Her ne kadar  tanıdık yollarımız, yani uyum bozucu şemalarımız bize güvenli gibi görünse de, onlarla sağlıklı yollarla değil de uyum bozucu yollarla (teslim, kaçınma, aşırı telafi) baş etmeye çalıştığımızda geçmişte karşılanmamış ihtiyaçlarımız, şimdiki hayatımızda da karşılanmamaya devam etmiş olur.   


Tekrar eden yaşam döngüleri değiştirilebilir mi?  

Tekrar eden yaşam döngüleri, hayat boyu sürmek durumunda değildir, bu döngüler değiştirilebilir. 

Bu döngüleri değiştirebilmek için şu adımları takip edebilirsiniz:  


  1. Tekrarlayan döngülerinizi fark edin: Hayatınızda tekrar eden duygular, durumlar nelerdir?  

  2. Tekrarlayan döngülerinizin hayatınıza etkileri nelerdir?: Tekrarlayan döngüler sürekli benzer duyguları, benzer durumları yaşamanıza sebep olabilir. Bu durum bazen belirli bir alanda görünüyor gibi olsa da (örneğin ilişkiler) hayatınızın farklı alanlarında da (iş hayatı, sosyal hayat vb.) etkisi söz konusu olabilir. Tekrarlayan döngülerin hayatınıza etkilerini fark etmek, onları değiştirmek için size motivasyon sağlayabilir.  

  3. Tekrarlayan döngülerinizin kökeninde neler olabilir?: Tekrarlayan döngüler genellikle geçmiş ilişkilerinizin, geçmiş deneyimlerinizin bir yansımasıdır. Kökenlerini fark etmek; döngülerinizin hangi şemalarınızdan kaynaklandığını görebilmek, hangi temel duygusal ihtiyaçlarınızın yeterince karşılanmadığını görmenizi sağlayarak bu ihtiyaçları şimdiki hayatınızda daha sağlıklı yollardan nasıl karşılayabileceğinizi görmenize yardımcı olabilir.  

  4. Karşılanmamış temel duygusal ihtiyaçlarınızı sağlıklı şekilde karşılamaya çalışın. Temel duygusal ihtiyaçlarınız geçmişte karşılanmadığında, şimdiki hayatınızda kendinizle olan ilişkinizde de bu ihtiyaçları kendi kendinize karşılamanız zorlaşabilir. Örneğin, onay arayıcılık şemasına sahipseniz, kendinizi onaylamak, takdir etmek sizin için zorlayıcı olabilir. Ancak ihtiyacınız olan bu onayı, takdiri işlev bozucu başa çıkma şekilleri ile karşılamak yerine kendi kendinize sağlıklı bir şekilde verebildiğinizde, yani kendinizi onaylayabildiğinizde, takdir edebildiğinizde şemanız değişmeye başlayarak işlev bozucu olmaktan çıkabilir. 

  5. İlişkilerinizde, iş hayatınızda, sosyal hayatınızda tekrar eden döngülerinizi değiştirmeye çalışın. Bu çabanız sonucunda hayatınızda nasıl değişimler gözlemliyorsunuz, bu değişimlerin hayatınıza etkileri neler? Nerelerde zorlanıyorsunuz?   

   

Tekrarlayan döngülerinizi fark etmek ve değiştirmek bazen zorlayıcı olabilir ve desteğe ihtiyaç duyabilirsiniz. Bunun için psikoterapiye başlayabilirsiniz. Terapistiniz ile başlayacağınız bu yolculuk, tekrar eden döngülerinizi ve bunların kökenlerini keşfetmenizi, karşılanmamış temel duygusal ihtiyaçlarınızı terapistiniz ile daha sağlıklı yollardan karşılayabilmenizi sağlar. Şema Terapi de, şemaların tekrarlayıcı doğası gereği tekrarlayan yaşam döngüleri üzerine çalışabileceğiniz ekollerden biridir.  



Kaynaklar: 

  1. Erbahar A., Gençer A.D. (2017) Hayatımızdaki Kısır Döngülerin Görünmeyen Tarafı, PDB Kişisel Gelişim Yazıları 

  2. Young, J. E., Klosko, J. S. ve Weishaar, E. M. (2003). Schema Therapy: A Practitioner’s Guide. New York: The Guilford Press. 

  3. Young, J. E., Klosko, J. S. (2012). Hayatı yeniden keşfedin. Psikonet. 

  4. Rafaeli, E., Bernstein, D. P., & Young, J. E. (2013). Şema terapi: ayırıcı özellikler. Psikonet. 

    


Comments


bottom of page