![](https://static.wixstatic.com/media/85e9ab_5bf68efac8284f118d06abde1854ba06~mv2.jpg/v1/fill/w_980,h_700,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,enc_auto/85e9ab_5bf68efac8284f118d06abde1854ba06~mv2.jpg)
Mindfulness kavramı, anlamını tam karşılamamakla birlikte, dilimize, bilinçli farkındalık olarak çevrilmiştir. Bilinçli farkındalık, köklerini Doğu meditasyonu ve Budizm geleneğinden alan ve sonrasında Batı kültüründe kullanılmaya başlanan bir dikkat yönlendirme yoludur (1). Psikoloji alanındaki bu konu ile ilgili ilk çalışmalar ise, 1979 yılında Prof. Dr. Jon Kabat Zinn tarafından yapılmakla birlikte, günümüzde birçok alanda araştırılmaya ve kullanılmaya başlanmıştır.
Bilinçli farkındalık; kabul ve farkındalık olarak iki temel bileşenden oluşmaktadır. Farkındalık, kişinin içsel süreçlerine ve deneyimlerine odaklanma; kabul ise düşünce akışlarını yargılamadan ve kaçınmadan olduğu hali ile gözlemleyebilme ve kabul etme becerisidir. Hayat akışında deneyimlediğimiz olayları değerlendirmek ve çıkarımlarda bulunmak, zihnimizin sıklıkla yaptığı zorlayıcı bir eylemdir. Kabat-Zinn’e göre bu yaklaşım, anın yaşanmasını ve tüm objektifliği ile deneyimin fark edilmesini engellemektedir. Bilinçli farkındalık ise, zor durumları ve duyguları tanımlarken eleştiriden ve yargılamaktan kaçınmak için yararlı bir araçtır. Bu yöntem, farkında nefes alma; farkında dinleme, farkında yürüme, farkında yeme ve beden taraması yapma, kendimize ve yaşadıklarımıza sevgi dolu nezaket sunma gibi birçok tekniği içerisinde barındırmaktadır (2). Aynı zamanda, bilinçli farkındalığın tekniklerini kullanırken, zihni kontrol altına almadan duyguları şefkatli bir şekilde fark ederek meraklı bir şekilde gözlem yapmak da önemli bir yere sahiptir (2).
Bilinçli farkındalık ne değildir?
-Bilinçli farkındalık, iyi hissetmek demek değildir. Kaygı, keder, mutluluk gibi her duygunun farkında olmaktır. Kabat-Zinn, bilinçli farkındalığın temel noktasını hoş olmayan yaşantıları değiştirmekten ziyade tüm detaylarıyla görmek ve onlara dikkati yöneltmek olarak açıklamaktadır.
-Bilinçli farkındalık yalnızca şimdiki anı yaşamak değildir. An içerisinde olanları fark etmek ve tüm yaşananları, fark edilenleri bilinçli bir şekilde sevgi ve şefkat ile algılamak demektir. Dikkati ve farkındalığı deneyimlere yönlendirmek ve deneyimleri yaşamaya niyet etmektir.
-Bilinçli farkındalık, dini bir uygulama değildir. Kökenlerini Budizm’den alıyor olsa da, bilinçli farkındalık uygulayabilmek için herhangi bir dine mensup olmak gerekmemektedir.
-Bilinçli farkındalık, hızlı bir çözüm değildir. Bireyler, zaman zaman farkındalık uygulamalarıyla birlikte bütün sorunların hızlı bir şekilde çözüleceği umudunu taşırlar; fakat yaşam boyu zorlu duygular ve olaylar deneyimlenecektir. Bu süreç, sabır ve süreklilik gerektirmektedir (3). Bilinçli farkındalığı yaşam boyu öğrenilen ve deneyimle içselleştirilen bir dizi beceri olarak düşünmek mümkündür. Bu beceriyi hayata geçirebilmek ve sonuçlarını deneyimleyebilmek için düzenli pratik yapmak gerekmektedir.
-Bilinçli farkındalık net bir kalıp değildir. Deneyimlediğimiz anlar birbirine benzerlik gösterse de temelinde farklılıklar içermektedir. Yaşanan her bir durum farklı bir anlam içerir. Gelen ve giden yaşantılara farkındalık gözlüğü ile bakıp onlara tanıklık ederek yaşam için belirlenen amaçlara ve koşullara daha sağlıklı adımlarla yaklaşmak mümkün hale gelmektedir (2).
-Bilinçli farkındalık kaçınma değildir. Akışa izin vermek ve izlemek onları reddetmek veya kaçınmak demek değil, yaşananlara olabildiğince eşit bir mesafe alıp an içerisinde yaşanan deneyimi fark etmek demektir (2).
-Bilinçli farkındalık yalnızca dinlemek değildir. Bulunduğunuz deneyimde bulunan araba seslerinden yağmur sesine kadar, vücudunuzun herhangi bir yerindeki ses veya ağrıdan dışarda kuş ötüşlerine kadar farkında bir şekilde dinlemek, adım adım bütün bu seslerin ve duyumların başlangıç ve bitiş noktası olduğunu görmek, bunlara dikkat etmek ve deneyimlemektir.
Bilinçli farkındalık neden önemlidir?
Bilinçli farkındalık ve psikolojik iyi oluş ilişkisini konu alan çalışmalar aralarında güçlü bir ilişki olduğunu göstermektedir (4). Aynı zamanda bireylerin kendi ve diğerlerinin duygularını doğru bir şekilde anlamalarına ve düzenlemelerine yardımcı olmaktadır (4). Al-Ghalib ve Salim (2018) tarafından, üniversite öğrencileri ile yapılan bir çalışmada 3 haftalık bilinçli farkındalık eğitimi verilmesi sonucunda deney grubundaki katılımcıların kaygı, stres ve depresyon düzeylerinde azalma; iyilik hallerinde ve yaşam doyumlarında artış olduğu görülmüştür (2). Aynı zamanda, bilinçli farkındalığın ruhsal sağlığa ve ilişki doyumuna olumlu yönde etki ettiğine dair çalışmalar bulunmaktadır (4). Bu bağlamda, bilinçli farkındalık temelli teknikleri bilmenin ve düzenli uygulamanın, psikolojik zorluklarla ve günlük yaşam stresi ile baş etme konusunda önemli bir katkı sağladığı görülmektedir.
Kaynakça
Özyeşil, Z., Arslan, C., Kesici, Ş., & Deniz, M. E. (2011). Bilinçli farkındalık ölçeği’ni Türkçeye uyarlama çalışması. Eğitim ve Bilim, 36(160).
Aktepe, İ. & Tolan, Ö. (2020). Bilinçli Farkındalık: Güncel Bir Gözden Geçirme. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 12(4), 534-561.
Orsillo, S. M., & Roemer, L. (2007). Acceptance and Mindfulness-Based Approaches to Anxiety: Conceptualization and Treatment. Springer Science & Business Media. Deniz, M., Erus, S. M. & Büyükcebeci, A. (2017). Bilinçli Farkındalık ile Psikolojik İyi Oluş İlişkisinde Duygusal Zekanın Aracılık Rolü. Turkish Psychological Counseling and Guidance Journal, 7(47), 17-31.
Comments