Geçmişten Günümüze Boşluk Hissi
Boşluk hissi, insanların yaygın olarak deneyimlediği bir ruh sağlığı sorunudur ve bazı psikiyatrik rahatsızlıkların tanı kriterleri arasında yer alır. Yaygınlığına ve klinik önemine rağmen, bu konu üzerinde yapılmış az çalışma vardır ve bu fenomenin anlaşılması hala güçtür. Boşluk hissi, şairden ilahiyatçıya çok sayıda bilim insanı tarafından ele alınmıştır. Dostoyevksi ve Tolstoy’un erken dönem eserlerinde, bir sanatsal ifade biçimi olarak boşluk hissine göndermeler yapılmıştır. Şiirler, oyunlar, görsel sanatlar ve romanlar dahil olmak üzere boşluk yapısının farklı yönlerini açıklamak için sayısız girişimde bulunulmuştur, çünkü bu kavramın doğası belirsizdir ve teknik dilde tarif edilmesi güçtür (1, 2).
1900'lerin ikinci yarısından itibaren boşluk hissi, psikoloji biliminin perspektifine girmiş, klinisyenler ve araştırmacılar tarafından incelenmeye başlanmıştır. May (1953) ve Frankl (1959) gibi varoluşçu psikologlar, boşluğun doğasını açıklamaya çalışmıştır. Daha sonra Kohut (1971) ve Kernberg (1976) gibi psikanalistlerin yanı sıra, Hazell (1982, 1984, 2003) ve Cushman (1990) gibi diğer psikologlar da bu kavram hakkında çeşitli açıklamalar yapmıştır. Bazıları duygunun kendisini tanımlamaya çalışırken, bazı klinisyenler boşluk yaşayan danışanlarının acısını hafifletmek için tedavi stratejileri önermiştir (1).
Varoluşçu bir psikolog olan Rollo May (1953), boşluk deneyimini kaygıyla ilişkilendirmiştir. Boşluk ve yalnızlığı kaygının iki aşaması olarak görmüştür. May'e (1953) göre boşluk yaşayan insanların ne istediklerini bilmedikleri gibi nasıl hissettikleri konusunda da net bir fikirleri yoktur. May (1953), boşluk hissini uyuşturucu bağımlılığıyla ilişkilendirmiştir ve bunu, “net bir içsel benlik duygusundan yoksun olan bireyin, bu boşluğu kendisiyle doldurmak için yapay bir deneyim yaratmaya çalışması” olarak tanımlamıştır (3, 4).
Başka bir varoluşçu psikolog olan Frankl (1959), varoluşsal boşluk terimini türetmiştir. Frankl (1959), insanlığın özünde (Freud ve Adler’in iddia ettiği) güç veya zevk arayışının aksine, yaşamda bir anlam arayışının var olduğunu öne sürmüştür. Anlam arayışı kesilen ve hüsrana uğrayan insanlar, anlamsızlık ve içsel boşlukla karşılaşmaktadır. Anlamlı bir hayat süren insanlar, bir yaşam amacı edinmekte, tatmin edici sosyal ilişkilere sahip olmaktadır ve insan en acı verici deneyimlerin içinde dahi bir anlam bulabilmektedir. Frankl’ın teorisi, insanları kendi yaşamlarında anlam bulma yeteneğine sahip olarak görür (5).
Cushman (1990), boşluk kavramını sosyal bir perspektiften analiz etmiştir ve bu yapıyı insanın içinde bulunduğu topluluk ile ortak anlam eksikliğini deneyimlemesinin bir sonucu olarak tanımlamıştır. Cushman'a (1990) göre, bu tür bir sosyal yokluk deneyimi, kişisel inanç ve değer eksikliği ile sonuçlanır ve nihayetinde kronik duygusal açlık, yani boşluk ile sonuçlanır. Boşluk yaşayan insanlar açıkça başka biriyle ilişki kurmayı arzularlar, ancak bunu nasıl yapacaklarına dair hiçbir fikirleri yokmuş gibi görünürler, sanki yol haritaları yokmuş gibidir (6, 7).
Boşluk Hissi Ne Zaman, Nerede ve Nasıl Bir Duygu?
Uzmanların üzerinde anlaştığı tek bir boşluk tanımı yoktur, yani boşluk bazen bir dizi farklı içsel deneyimi tanımlayan her şeyi kapsayan bir terim olarak kullanılabilir. Boşluk; yalnızlık, üzüntü veya uyuşuk veya bağlantısız hissetme duyguları da dahil olmak üzere bir dizi duyguyu tanımlar (8). Bir kişinin duygusal olarak uyuşmuş, umutsuz, yalıtılmış ve endişeli hissetmesine neden olabilir. Bazıları bu deneyimi göğsünde boş bir his olarak tanımlar.
Boşluk duygusu, çoğu insan tarafından yaşamının bir noktasında deneyimlenir. İnsanlar hayattaki boşluk duygularıyla birçok nedenden dolayı yüzleşebilirler. Örneğin, sevilen birinin kaybı (ister ölüm ister ayrılık sebebiyle olsun), hayata amaç ve yapı sağlamış olabilecek bir kişinin yokluğunda, kişinin boş hissetmesine neden olabilir. Yaşam koşullarındaki ani bir değişiklik de, bu tür duygulara neden olabilir (8, 9).
İnsanlar, bu boşluğu çeşitli şekillerde doldurmaya çalışırlar; genellikle zorlayıcı alışveriş, yemek yeme veya madde kullanımı gibi nihayetinde tatmin edici olmayan faaliyetlerde bulunurlar. Ne yazık ki, tüketici kültürümüz genellikle boşluk gibi duygulardan yararlanır, şu veya bu ürünle tatmin vaat eder (8). Bir kişi bunun yerine duygusal boşlukla mücadele etmeye gönüllü olarak, bir hobi edinerek, bir evcil hayvan edinerek, manevi bir uygulamayı geliştirerek, sürdürerek veya duygusal olarak daha tatmin edici olabilecek diğer faaliyetlerle hayata yeni bir anlam kazandırmaya çalışabilir (10).
Kronik boşluk duygusunu içeren duygular şunlar olabilir:
Anhedoni: Anhedoni, daha önce zevk alınan aktivitelerde ilgi ve zevk kaybı hissetmeyi tanımlar. Anhedonisi olan insanlar hala bu aktiviteleri yapabilirler, ancak sıkılmış veya tatmin olmamış hissedebilirler (11).
Yalnızlık: Yalnızlık, sosyal bağlantı eksikliğinden kaynaklanan boşluğu ve üzüntüyü tanımlar. Yalnızlık, insanlar diğer insanlarla çevrili olduklarında bile ortaya çıkabilir, ancak bu insanlar gerçekten görülmediklerini, anlaşılmadıklarını veya umursanmadıklarını hissederler (12).
Umutsuzluk: Umutsuz hissetmek, bir kişinin gelecekte işlerin daha iyi olma olasılığından vazgeçmesidir. İnsanların pes etmesine veya hayatın anlamsız olduğunu hissetmesine neden olur.
Değersizlik: Değersizlik, utanç duygusu veya bir veya daha fazla şekilde "yeterli" olmama hissidir. Değersiz hisseden insanlar, genellikle önemsiz olduklarından bahsederler ve boşluk, doğası gereği iyi niteliklerden, yeteneklerden veya güçlü yönlerden yoksun oldukları duygusundan gelir.
İzolasyon: Bağlantısız hissetmek birçok anlama gelebilir. Bazı kişiler diğer insanlardan kopuk hissederken, bazıları duygusal veya fiziksel olarak kendilerinden kopuk hissederler. Bu kişiler hayattan kopmuş hissedebilir (12).
Uyuşukluk: Uyuşmuş hissetmek veya herhangi bir duyguyu deneyimleyememek, genellikle insanların duygusal acıyla başa çıkmak için geliştirdikleri bir savunma mekanizmasıdır. Bu, travma, istismar veya kayba yanıt olarak veya uyuşturucu, alkol kullanımı sonucu olarak veya sadece kendilerini duygularından uzaklaştırmanın bir sonucu olarak gelişebilir (12).
Özlem: Özlem, genellikle hayatta eksik bir şey varmış gibi hissetmekten gelir. Bazen insanlar neyin eksik olduğunu kolayca tanımlayabilir; ancak bazıları için özlem, tatminsiz veya tatmin edilmemiş olmanın ve bir şey istemenin ancak ne olduğunu bilmemenin yaygın bir duygusudur (8).
Yukarıda belirtilenlere ek olarak, kronik boşluk hissi üzerine yapılan çalışmalarda, katılımcılar diğer duyguların yanı sıra izole edilmiş, yutulmuş, yabancılaşmış hissetmeyi, belirsizlik duygusunu ve içsel yokluk duygularını tanımlamışlardır (13).
Kronik boşluk hissi majör depresif bozukluk, komplike yas, borderline kişilik bozukluğu, narsistik kişilik bozukluğu, alkol, uyuşturucu ve seks bağımlılıklarında sıklıkla görülmektedir:
Depresyon: Boşluk hissi; umutsuzluk duyguları, zevk kaybı, düşük öz değer ve düşük motivasyon duyguları ile ilgilidir.
Borderline Kişilik Bozukluğu (BPD): Kronik boşluk duygusu, dürtüsellik, dengesiz bir benlik duygusu, umutsuzluk, yalnızlık ve intihar düşüncesi ile ilişkilidir. Yapılan bir çalışmada, Borderline Kişilik Bozukluğu olan kişilerin %73'ü boşluk hissi deneyimlediğini bildirmiştir (14).
Şizotipal Kişilik Bozukluğu (STPD): Hayatın anlamsız olduğu hissinden kaynaklanan boşluk duygusu, şizotipal kişiliğe sahip kişilerin dürtüsel davranarak bu boşluğu telafi etmelerine neden olabilir (15).
Alkol ve Uyuşturucu Bağımlılığı: Kişiler, kendi kendine ilaç vererek, boşluk duygusu ve depresif duygudurumunu hafifletmeye çalışabilirler. Bağımlılık yapan bir maddenin bulunmaması veya kullanmayı bırakma girişimleri de benzer şekilde boşluk hissi yaratabilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): TSSB olan bazı kişiler travmatik bir olaydan sonra duygusal uyuşukluk veya boşluk hissi yaşarlar; bu genellikle kendilerini travmatik hafızayla ilgili duygusal acıdan korumak için yapılan bilinçsiz bir girişimdir. TSSB olan kişiler, genellikle travmayı yeniden yaşadıklarını hissettikleri kabuslar, geri dönüşler veya anılar yaşarlar. Bunlarla başa çıkmak için kendilerini uyuşturabilir veya "ayrışabilirler", böylece boşluk hissederler (16).
Anksiyete Bozuklukları: Daha az yaygın olsa da, Anksiyete Bozukluğu olan bazı kişiler de boşluk duygusunu tanımlayabilir. Özellikl,e Agorafobi ve Sosyal Anksiyete Bozukluğu da dahil olmak üzere, kişilerin kendilerini sosyal olarak izole etmelerine neden olan Anksiyete Bozuklukları için geçerli olabilir. Bu bozuklukları olan kişiler, genellikle başkalarıyla sosyal bir bağlantı kurmak isterler; ancak korkuları nedeniyle onlardan kaçınırlar ve uzun süreli izolasyon, boşluk, üzüntü ve hatta umutsuzluk duygularına yol açabilir.
Narsistik Kişilik Bozukluğu: Narsistik Kişilik Bozukluğu olan kişiler ilişkilerinde benmerkezcidir. Değerli hissetmek için, yalnızca kendi ihtiyaçlarına odaklanırlar; ancak hiçbir zaman yeterince tatmin olmazlar. Güç ve ün ihtiyaçları yüksektir. Bunu, içsel kusurluluk duygularını telafi etmek için bir mekanizma olarak kullanırlar. Bu mekanizma, geçici çözüm sunar ve hayatlarının belirli dönemlerinde tekrar tekrar boşluk duygusuyla karşılaşırlar (8).
İlişkide Boşluk Hissi
İnsanların yakın ilişkilerde boş hissettiklerini bildirmeleri de nadir değildir. Bu boşluk, farklı nedenlerden kaynaklanabilir ve kısa veya uzun vadeli ilişkilerde ortaya çıkabilir. Boş veya bağlantısız hissetme aşamalarını deneyimlemek, uzun vadeli bir ilişkide veya evlilikte de normal olabilir; ancak duygular devam ederse, ele alınması gereken sorunların bir işareti olabilir.
Bir ilişkide boşluk hissetmenin birkaç nedeni şunlardır:
Tüm duygusal ihtiyaçları karşılamak için partnere aşırı bağımlılık
İlişkide karşılanmayan duygusal ihtiyaçlar
Duygusal ve fiziksel bağ eksikliği ile kaliteli zaman geçirmeme
Yeni bir iş veya taşınma gibi dış koşullardan kaynaklanan stres veya baskı
İletişim sorunları
Aldatma
Bir partneri etkileyen zihinsel sağlık sorunları
Boşluk hissetmek, her zaman bir ilişkiyi bitirmek için bir neden değildir; ancak önemli bir ipucu olarak değerlendirilmelidir. Boşluk duygusu, uyumsuzluk veya istismarın bir belirtisi olduğunda, ilişkinin sonlandırılması üzerine düşünmenin zamanı gelmiş olabilir. Bununla birlikte, boşluk, iletişimsizlik veya yanlış anlamadan kaynaklandığında, bir çift danışmanı iletişim becerilerinin öğrenilmesine ve ilişkideki partnerlerin birbirlerinin ihtiyaçları hakkında daha fazla bilgi edinmesine yardımcı olabilir (8).
Boşluk Hissiyle Nasıl Başa Çıkılabilir?
Danışmanlık aramaya ek olarak, boşluk duygusunu ele almaya başlamak için kendi başınıza yapabileceğiniz bazı şeyler de olabilir:
1. Bir Meditasyon veya Farkındalık Rutini Başlatın
Meditasyon ve farkındalık, an be an deneyimlerinizde daha bilinçli olma pratiğini tanımlar; insanların kendilerine ve deneyimlerine daha fazla bağlı hissetmelerine yardımcı olur. Farkındalık ve meditasyon aynı zamanda bilinçsizce uyuşturduğunuz veya kaçındığınız zor düşüncelerden, hikayelerden ve duygulardan sağlıklı bir biçimde uzaklaşabilmeyi de içerir (17).
2. Başkalarıyla Etkileşim Kurmak için Daha Fazla Zaman Harcayın
İnsanlar sosyal varlıklardır ve başkalarıyla etkileşim kurmaya ihtiyaç duyarlar. Sosyal bağlantı, fiziksel ve zihinsel sağlığınızın merkezindedir ve yalnız, bağlantısız veya depresif hissetmekten kaynaklanan boşluk duygularını iyileştirebilir (18).
3. Boş Zamanlarınızı Bilinçli Şekilde Geçirin
Hafta sonları televizyon izlemek, bilgisayar oyunu oynamak veya saatlerce temizlik yapmak yerine izin sürenizde ne yapacağınızı planlayın. Hafta sonları veya mesai saatleriniz dışındaki zamanda eğlenceli, ilginç ve sizin için tatmin edici olacak etkinlikler planlayın. Muhtemelen bunları yapmak "istemiyorsunuzdur"; ancak bu isteksizlik duygunuza karşı dik durun. Çoğu zaman, başlamanın en zor kısım olduğunu ve daha sonra kendinizi daha iyi hissettiğinizi deneyimleyeceksiniz (18).
4. Hedefler Belirleyin ve Hedefe Doğru Çalışın
Hedef belirlemek, umutsuzluk, değersizlik ve özlemin neden olduğu boşlukla mücadele etmenize yardımcı olabilir. Hedef belirlemek, günlük yaşamınıza amaç ve anlam kazandırır ve sizi geleceğe dair umutlu bir bakış açısı sürdürmeye teşvik eder.
5. Yaratıcı Bir Çıkış Noktası Bulun
Yaratıcı olmak sizin için birçok yönden iyidir; beyninizi yeni şekillerde düşünmeye zorlamaya yardımcı olur. Birçok yaratıcı arayış, aynı zamanda "akış" aktiviteleri veya zihinsel olarak uyarıcı ve ilgi çekici, psikolojik iyiliğiniz için iyi olan ve sakin bir güven duygusu sağlayan aktivitelerdir.
6. Duygularınızı Hissedin
Duygular, hayatı dolu ve anlamlı kılan şeyin bir parçasıdır ve sizi kendinize, başkalarına ve deneyimlerinize bağlar. Duygularını bastıran insanlar, bir boşluk hissi yaşayabilirler. Duygularınızla kaybolmadan veya onlara ya da onları besleyen düşüncelere kapılmadan oturmayı öğrenin ve genellikle oldukça kolay bir şekilde gelip gittiklerini göreceksiniz.
7. Eski Yaraları İyileştirin
Geçmiş travmalardan veya kayıplardan kaynaklanan boşluk duyguları, insanların bu eski yaraları tekrar ziyaret etmek ve iyileştirmek için çok çalışmalarını gerektirir. Bu yaraları iyileştirmenin en iyi yolu, uzman bir psikolog ile terapiye başlamaktır; ancak kendine yardım kitapları okumak, bir destek grubuna katılmak veya daha fazla öz şefkat geliştirmek için çalışmak da işe yarayabilir (19).
8. Kendiniz Hakkında Daha Fazla Bilgi Edinin
İçini boş hissettiğini belirten birçok insan, kendisinden kopuk yaşar ve nasıl bir kişiliğe sahip olduğu, nasıl düşündüğü ve davrandığı hakkında fikre sahip değildir. Kişiliğiniz, nasıl düşündüğünüz, hissettiğiniz ve davrandığınız hakkında fikir edinmek için bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış kişilik testleri çözün, kitaplar okuyun (Örn; En çok okunan kendine yardım kitapları, “İyi Hissetmek”, “Hayatı Yeniden Keşfedin”) veya bir psikoterapiye başlayın (19).
9. Aktif Olun
Egzersiz ve fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığınızın tüm yönleri için faydalıdır. Daha aktif olmak, ruh halinizi düzenleyen, stresi azaltan ve enerji sağlayan beyin kimyasallarını dengelemenize yardımcı olur. Egzersiz yapmak, özellikle boşluk duygusunu bedeninden kopuk hissetme hissi olarak deneyimleyen insanlar için oldukça etkilidir.
10. Katkıda Bulunun
Başkalarına yardım etmek, zamanınızı ve enerjinizi harcamanın en ödüllendirici ve psikolojik olarak faydalı yollarından biridir. Başkalarının hayatına dokunmanın yollarını bulmak, etkileşim, amaç veya öz değer eksikliğinden kaynaklanan boşluk duygularını gidermeye yardımcı olabilir. Başkalarının hayatına dokunmanın, gönüllü yardım projelerinde veya sivil toplum kuruluşlarında yer almak, bir arkadaşınıza veya iş arkadaşınıza yardım etmeyi teklif etmek, bir hayır kurumuna bağışta bulunmak, hatta rastgele küçük nezaket eylemlerinde bulunmak gibi birçok yolu olabilir (20).
Kaynakça
1. Emptiness: Assessment, Origins, Sequelae, and Relationship to Abuse - ProQuest. (n.d.). https://www.proquest.com/openview/0e09e45e552a16802cd9d19287a5528a/1?pq-origsite=gscholar&cbl=18750&diss=y adresinden 26 Aralık 2022 tarihinde alınmıştır.
2. Hazell, C. (2003). The Experience of Emptiness. AuthorHouse.
3. May, R. (2009). Man’s Search for Himself. W. W. Norton & Company.
4. AN EMPIRICAL STUDY OF THE EXPERIENCE OF EMPTINESS - ProQuest. (n.d.). https://www.proquest.com/openview/6a72b5b38fb6812b3333a6b932d7561d/1?pq-origsite=gscholar&cbl=18750&diss=y adresinden 26 Aralık 2022 tarihinde alınmıştır.
5. A Scale for Measuring Experienced Levels of Emptiness and Existential Concern: The Journal of Psychology: Vol 117, No 2. (n.d.). https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/00223980.1984.9923674 adresinden 26 Aralık 2022 tarihinde alınmıştır.
6. PEP | Browse | Read - The Empty Self and the Perils of Attachment. (n.d.). https://pep-web.org/browse/document/psar.101.0321a adresinden 26 Aralık 2022 tarihinde alınmıştır.
7. Cushman, P. (1990). Why the self is empty: Toward a historically situated psychology. American psychologist, 45(5), 599.
8. D’Agostino, A., Pepi, R., Rossi Monti, M., & Starcevic, V. (2020). The Feeling of Emptiness: A Review of a Complex Subjective Experience. Harvard Review of Psychiatry, 28(5), 287. https://doi.org/10.1097/HRP.0000000000000269
9. Bellet, B. W., LeBlanc, N. J., Nizzi, M.-C., Carter, M. L., van der Does, F. H. S., Peters, J., … McNally, R. J. (2020). Identity confusion in complicated grief: A closer look. Journal of Abnormal Psychology, 129, 397–407. https://doi.org/10.1037/abn0000520
10. Peteet, J. R. (2011). Approaching emptiness: subjective, objective and existential dimensions. Journal of religion and health, 50(3), 558–563.
11. De Fruyt, J., Sabbe, B., & Demyttenaere, K. (2020). Anhedonia in Depressive Disorder: A Narrative Review. Psychopathology, 53(5–6), 274–281. https://doi.org/10.1159/000508773
12. Miller, C. E., Townsend, M. L., & Grenyer, B. F. S. (2021). Understanding chronic feelings of emptiness in borderline personality disorder: a qualitative study. Borderline Personality Disorder and Emotion Dysregulation, 8(1), 24. https://doi.org/10.1186/s40479-021-00164-8
13. Miller, C. E., Townsend, M. L., Day, N. J., & Grenyer, B. F. (2020). Measuring the shadows: A systematic review of chronic emptiness in borderline personality disorder. PloS One, 15(7), e0233970.
14. Klonsky, E. D. (2008). What is emptiness? Clarifying the 7th criterion for borderline personality disorder. Journal of personality disorders, 22(4), 418–426.
15. Zandersen, M., & Parnas, J. (2019). Identity disturbance, feelings of emptiness, and the boundaries of the schizophrenia spectrum. Schizophrenia Bulletin, 45(1), 106–113.
16. Briere, J., & Hedges, M. (2010). Trauma symptom inventory. The Corsini encyclopedia of psychology, 1–2.
17. Keng, S.-L., Smoski, M. J., & Robins, C. J. (2011). Effects of mindfulness on psychological health: A review of empirical studies. Clinical Psychology Review, 31(6), 1041–1056. https://doi.org/10.1016/j.cpr.2011.04.006
18. Takeda, F., Noguchi, H., Monma, T., & Tamiya, N. (2015). How possibly do leisure and social activities impact mental health of middle-aged adults in Japan?: an evidence from a national longitudinal survey. PloS one, 10(10), e0139777.
19. Gelso, C. J., Palma, B., & Bhatia, A. (2013). Attachment Theory as a Guide to Understanding and Working With Transference and the Real Relationship in Psychotherapy. Journal of Clinical Psychology, 69(11), 1160–1171. https://doi.org/10.1002/jclp.22043
20. Goodman, W. K., Geiger, A. M., & Wolf, J. M. (2017). Leisure activities are linked to mental health benefits by providing time structure: comparing employed, unemployed and homemakers. J Epidemiol Community Health, 71(1), 4–11.
コメント